Sonunda, kendisini kaçırdığı iddia edilen kişilere bu telefonda pasaportunun bir kopyasını göstererek kendisinin İngiliz vatandaşı olduğuna ikna edebildiğini söyledi.
Fotoğraf çekildikten sonra adamların, sanki onu serbest bırakma talimatı varmış gibi bir telefon aldıklarını söyledi.
Seyitoğlu’nun Svahili dili konuştuğunu söylediği maskeli adamlar, kendisini tanımadığı bir yere bırakıp eve geri götürülmesi için 1.000 şilin (6 £) verdiler, ancak telefonunu ve dizüstü bilgisayarını iade etmeyi reddettiler.
Bu sırada Seyitoğlu, eşinin kendisinin kayıp olduğunu bildirdiğini ve durumu İngiliz Yüksek Komisyonu’na bildirdiğini söyledi.
Seyitoğlu, tamamı Türk vatandaşı olan tanıdığı 6 kişinin de Nairobi’nin farklı yerlerinden aynı şekilde kaçırıldığını söyledi.
Yerel hukuk firması Mukele & Kakai, yaptığı açıklamada mülteci olarak kayıtlı dört kişi adına hareket ettiğini belirterek, havayollarını bu kişilerin uçağa alınmasına izin verilmemesi konusunda uyardı.
BBC tarafından görülen avukatların mektubunda, “Müvekkillerimiz, siyasi mağduriyet mağduru oldukları Türkiye’ye geri gönderilmek amacıyla Kenya’da kaçırıldı.” deniyordu.
Bu durum, Kenya sözcüsünün “Türkiye’den yedi sığınmacının Kenya topraklarında kaçırıldığı yönündeki haberlerden derin endişe duyduğunu” söylediği Uluslararası Af Örgütü kampanya grubu tarafından da tekrarlandı.
BM’nin mülteci örgütü UNHCR, BBC’ye “raporlardan haberdar olduklarını ve elimize geçtikten sonra daha fazla bilgi vereceklerini” söyledi.
Natasha Booty’nin ek raporları